2021
iki ölüm uzakta
komşu ağaçları ile yanımdan geçti nehir
.
bedensiz ailelerle dolaşan unutulmuş ölüydüm
insani savaşta dirildim
o kürekle tek başıma kafatasımdan korktum
yaklaşan manzara içinde
endişesi ile meşgul dikenli şefkati
Munch beni karşıladı
bana böyle bir açılış
çok fazla ölüyormuşum sadeliği yakaladım
kim soruyor ben ölü müyüm canlı mıyım
.
Cezanne beni biliyordu
teori rolünde kovaladı
Brancusi gökyüzünün ortasından başladı
benim zamanıma da tünemiş kuşu
ona en yakın ihtişamı bana yaptırdı
.
şimdiye kadar olanlar içinden
kaçış yolu aradım
zorunlu yalnızdım
nerede olacağım kim olacağım
.
manzarayı delen diyor ki
bilin ki o kıyıya vurdu
öfkesini bekleyen soru
nedensizleşiverdi
güneşimle mucizeydim
günsüzleşiverdim
diyalogsuzlaşıverdim
sensizleşiverdim
gidebildiğim kadar gittim
doğmamış hissettim
çizgiler boyunca kimse yok
biri var kimse yok
kısa yol yok hayır yok evet yok
baştan kurabilirim
bizdik dünyanın hayali
boşluğumun çocukluğu
kırık eski parçası
parçasının parçası
parçalanamamış son parçası
herşeye ihanet etti
binyıllar yarına sarktı
aniden böyle bir gökyüzü
düşünülmeyene ulaşıverdim
hissedemeyenleşiverdim
dokunamayanlaşıverdim
sor ilk ne olacak
her şey hakkında
fısıltılar ve ortak sonra
denklemindeki vaadi
okyanus güneşe gömüldü
dolaşan hafızalar birleşti
ölemeyenleşiverdim
çoğalamayanlaşıverdim
çürütülemeyenleşiverdim
silinemeyenleşiverdim
görünemeyenleşiverdim
herhangi bana herhangi sen dedim
önemsizleştiriliverdim
nesnesizleştirilverdim
birdenbiresizleştiriliverdim
nefretsizleştiriliverdim
yapayalnızlaştırılaverdim
melodinin ucundan dökül
delir uğulda parla saçıl unut
delirdim parladım saçıldım unuttum
beklenilmeyene mi dokundum
nabız düzeninden çıktım
ötekileşiverdim
savaş yok kimse yok dedi
adsızlaşıverdim
amaçsızlaşıverdim
belirsizleşiverdim
bedensizleşiverdim
öncesizleşiverdim
şimdisizleşiverdim
çalkalayıcı gökyüzüm
görünmez sahnede savaşın dedi
kelimesizleşiverdim
sayısızlaşıverdim
sürüklenemeyenleşiverdim
ağlayamayanlaşıverdim
hatırlayamayanlaşıverdim
ne olacaksa olsun dedim
uzaksızlaşıverdim
ulaşılamayanlaşıverdim
gösterilemeyenleşiverdim
raslanamayanlaşıverdim
sakinleşiverdim
2020
okyanusu içti güneşe boşalttı canavarını tanımadın mı zarında
gömülü düzensizleştiricinin yönsüz yollarından aynı anda
her yere ulaşan zihnin mi vardı sileceği aç saçılıp uzaklaşan
içinin dışından olamayanlar arasından olabil çoğalabil ölebil
komutuna teğet geçti nedensizliğinin cesareti kayıyorum
dağlar dağlara sürttü iki yukarı bir aşağı tepetaklak gömülü
ışığının içi nemli kırık külü o ani gelgit içinde kurgulanmış
son bakışından itilmiştin krikosuz karanlığına sarılmıştın
yıldızı çökük otsapına hiçbir şeyin ortasında ileri geri yüz yüze
yüze yüze çöz kendini bul acizi oyna oyunsonu son yok sonun
yok ki yüzsüzü böl ikiye dörde sekize nasıl geri gelebilir tek
başına şimdi yeni kapı ama başlayamıyorsun sanki hiçbir şey
olmamış
.
yapraksız dolaşanlar topraksız dolaşanlar soru arayışı canavar
arayışı tükenen kim benim yukarıdan gelen aşağıdan gelen
benim benim beni takip eden o yontulmamış kendime çarpan
benim
.
okyanus mezarları kaçamayan gemiler gün tekrarcı bir balyoz
kim elini uzatır az ağlamak zor öldürdüm kendimi çok
memnunum yönsüz gelir yeni biri
.
mesafelerin yozlaşmış baştan çıkarıcısının susuzluk günlerinde
gece korkuyla çiftleşti zincirinden günsayıcı yelkenliden atıldı
okyanusu içti güneşe boşalttı rüzgar uyurken ay ışığında kim
gezdiriliyordu biliyordu halley’in tozu
.
ama o melodi yayılır çiçek ile savaş arasına
2008 benim için durdurulmuş gök taşları
arasından geçerek düştüm buraya
biliyorum sen buradadın ama
henüz benim farkımda değilsin
2005 sırtıma fosfor
sırtıma fosfor
plazma içinde açamayan gül
yerime geçmiş dışımın içi
ve yanımda karşımın karşısı
eğer yarın
bu geceye bitişik değilse
- nereye gidiyorsun?
- hepimizden uzağa
2002 etraf şehirsel gri
etraf ortak korku
etraf insan
üzerimde ödünç deri
1999 köşem belirlenmiş
önüme eklenmiş uğultu ile
yeni şeklime inanıyor
görünebilmeliyim
1998 kaybolmuş muydum kaçabildiğim geride, daha
geriye de ağlayabilirsem orada kendiliğinden
görünebilir miydin bana
1998 kendimden uzaklaşmışlığı da bekliyorum ihtiyaç
nakletmeyen geçmişimi de bekliyorum seni
tanımamış beni de
1998 kurtarılsaydım karanlığımdan
kaybedemeyecektim kendimi,
olma bana görünen iç
olma bana fark edilen dış
1997 kendi üstüme çökmekteyken mi
taşınmıştım dibine
eklenebilmiş miydim köküne
su ile toprak artıksa
dönebilecek miydim kendime
1996 gizlenirken kökümde birdenbire
alt üst oldum kendime kemirdiğim halimi
sunuyorken durdum